Bir dönemin en ünlü ticaret yolu olan İpek Yolu yeniden canlanıyor. Yeni İpek Yolu projesi ile ülkelerin ekonomilerini güçlendirmesi ve ticaretin farklı bir boyut kazanması bekleniyor. Peki yeni İpek Yolu projesi nerelerden geçiyor ve hangi ülkeleri etkiliyor? Tam olarak ne vaat ediyor? Yeni İpek Yolu’na gelin birlikte yakından bakalım!
Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan İpek Yolu’nun tarihi uzun yıllara dayanmaktadır.
O dönemin ekonomi ve ticaret anlayışını etkileyen İpek Yolu, deniz taşımacılığının gelişmesiyle zamanla etkisini yitirmiştir.
2013 yılında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, zamanla önemini yitiren İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması projesine değindi.
Elbette Xi Jinping’in burada bahsettiği yeni İpek Yolu projesiydi.
“Tek yol, bir nesil” sloganıyla hayata geçirilmesi beklenen yeni İpek Yolu projesi, Çin’in en değerli dış politika projelerinden biri olarak konumlanıyor.
Yeni İpek Yolu projesi ile Avrupa ile Asya arasında yeni bir ekonomik koridor oluşturulması hedefleniyor.
Yeni İpek Yolu projesine karadan demiryolları, denizden limanlar ve bağlantı yollarıyla bütünlük eşlik ediyor.
Proje, Asya, Avrupa ve Afrika’yı yeniden ticaret ve elektrik yollarına bağlamayı hedefliyor.
Dünya nüfusunun %65’ini kapsayan projede 68 ülke yer alıyor.
Enerji transferi de dahil olmak üzere proje Asya, Avrupa ve Afrika olmak üzere 3 kıtayı bir araya getiriyor.
Kara bağlantısının Çin’den başlayıp Moğolistan ve Kazakistan’dan geçerek Rusya ve İran’dan ayrılarak Avrupa’ya ulaşması planlanıyor.
Deniz teması da Güney Çin Denizi’nden başlar ve Endonezya ve Hint Okyanusu’na geçer. Buradan da Kenya üzerinden Kızıldeniz’i geçerek Akdeniz’e ulaşılması planlanıyor.
Kara ve demiryolu bölümleri de doğrudan Türkiye’den geçmektedir.
Dolayısıyla Türkiye, yeni İpek Yolu projesinde önemli ve stratejik bir konuma sahiptir. Projenin İskenderun Körfezi ile deniz yolu kısmında da etkili olması bekleniyor.
Ülkeler arasındaki ticareti geliştirmeyi amaçlayan yeni İpek Yolu projesi ile Pekin ve Londra’yı kesintisiz demiryolu projesiyle birbirine bağlaması da amaçlanıyor.
Ayrıca ticarette rekabeti artırırken Türkiye ve Avrupa’nın enerji kaynaklarına daha uygun fiyatlarla ulaşması da gündemde.
